TÜMÜ
KORONA VİRÜS
DEPRESYON
ANKSİYETE
FİLM-DİZİ ANALİZİ

Anksiyete ve Öfke

PsignL Online Psikolog
· 3 Aralık, 2020 · 3 dakikada oku

Anksiyete, ya da daha bilinen adıyla kaygı, temelini birtakım korkular ve endişelerden alan bir duygu durumudur. Birçok psikolojik bozukluğun temeli olabileceği gibi çeşitli psikolojik bozuklarla beraber de ortaya çıkabilir.

Anksiyete ile çoğu zaman kol kola yürüyen öfke duygusu ise anksiyete ile benzer özelliklere sahip olmasıyla diğer duygular arasında öne çıkar. Çoğu durumda, anksiyete ve öfke, birbirine tıpatıp benzeyen iki kardeş gibidir. Her iki duyguda da uyarılma düzeyimiz artarken memnuniyet düzeyimiz düşer.

Yapılan araştırmalar sonucunda, anksiyetesi olan bireylerde diğer bireylere oranla daha düşmanca ve saldırgan davranışlar görülürken öfke problemi yaşayanlarda ise panik nöbetlerini andıran birçok kaygı belirtisi gözlemlenmiştir.

 

Öfkenin Vücudumuzdaki Etkileri

Çoğunlukla engellenme, haksızlığa uğrama ve aksilikler sonucunda hissedilen; karar verme ve muhakeme yapma gibi zihinsel süreçleri olumsuz etkileyen öfke sonucunda vücudumuzda birçok değişime şahit oluruz. Bunlara örnek olarak aşağıdakileri verebiliriz:

 

•  Kalp atışlarımız hızlanır,

•  Nefes alışverişlerimiz düzensizleşir,

•  Ses tonumuz değişir,

•  Kaslarımız gerilir,

•  Boğazımız kurur,

•  Terleme artar,

•  Dişler sıkılır,

•  Burun delikleri genişler.

 

Eğer öfke patlamaları sıklıkla yaşanıyorsa sonrasında bireyde yoğun bir suçluluk ve pişmanlık hisleri meydana getirebilir. Bu durum da birey için zamanla katlanılamaz bir hal alabilir.

Öfkeye dair yapılan araştırmalarda sıklıkla öfke yaşayan bireylerin etkili iletişim becerileri ve sosyal beceriler konusunda zayıf oldukları bulunmuştur. Bu da kişilerarası ilişkilerde problemlerin yaşanmasına neden olabilir.

 

Anksiyete ve Öfke İlişkisi

Anksiyete ve öfkeye dair yapılan araştırmalar, anksiyete bozukluğu olan bireylerin kişilerarası ilişkilerinde daha fazla öfke yaşadıklarını ve bu öfkeyi diğerlerine oranla daha fazla yansıttığını göstermiştir. Bu bireyler, diğerlerine göre içe dönük öfke tepkilerini daha fazla barındırırlar. Ayrıca daha pasif agresif ve daha saldırgan bir yapıdadırlar. Buna ek olarak anksiyete bozukluğu olan bireyler öfkelerini tetikleyen çatışmalardan kaçarak çatışmayı çözümsüz bırakmaya ve bunun sonucunda da öfke belirtilerini taşımaya, intikam tepkileri göstermeye, diğerlerine karşı pasif agresif davranmaya veya öfkelerini kendilerine yansıtarak bu durumla işlevsizce baş etmeye çalışmaktadırlar.

 

anksiteye-ofke-ve-sinir-nedir

 

Peki bu anksiyete ve öfke konusunda neler yapabiliriz?

 

• Öfke kontrolünde psikoterapi bireye büyük bir fayda sağlayabilir. Psikoterapide öfkenin asıl kaynağını bularak bireye problem çözme ve etkili iletişim kurma becerileri kazandırmak üzerine çalışılır.

• Öfkenin altında yatan anksiyete için psikoterapi yararlı olabilir. Çünkü bireyde dışavurulan öfkeyi psikoterapide ele almak kadar öfkenin kaynağı olan anksiyeteyi de ele almak gereklidir.

• Öfke kontrolüne dair ve anksiyeteye dair kitaplar okumak sorunu daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.

• Özellikle hangi konuların bizi kaygılandırdığı veya öfkelendirdiğine dair gözlem yaparak kendimize dair farkındalığımızı yükseltebiliriz.

Ama unutmamak gerekir ki bireyin değişme isteği ve motivasyonu anksiyete ve öfke ile mücadelede en temel noktadır.

Siz de anksiyetinizi test etmek için anksiyete testini çözebilirsiniz.

 

Uzman Klinik Psikolog Elif Başçelik


 

PsignL Online Psikolog

İlk seansınıza başlamak ister misiniz?

Anlatmak istediğin zaman