Sınır Kişilik Bozukluğu olarak da bilinen Borderline Kişilik Bozukluğu, ergenliğin sonu-yetişkinliğin başında meydana gelen, yoğun duyguları ve ani dürtüleri içinde barındıran bir bozukluktur.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip olan bireylerin duygulanımlarında, kişilerarası ilişkilerinde ve kimlik algılarında süreğen bir istikrarsızlık söz konusudur. Kimlik algılarındaki bu istikrarsızlık; mesleki, cinsel ve toplumsal kimliklerinin de devamlı olarak değişmesine sebep olur.
Bozukluğun ismine bakınca her ne kadar yabancı ve uzak gelse de aslında borderline kişilik bozukluğu toplumda her 100 kişiden 1 ila 6’sında görülmektedir.
Borderline bireyler, yoğun bir güvensizlik duygusuyla boğuşmaktadırlar. Sık sık hayal kırıklığına uğrarlar, yoğun düzeyde kaygı ve çökkünlük hissederler. Buna ek olarak dürtüsel, antisosyal davranışlar sergileyebilirler. Madde kullanımı ve kendine zarar verici davranışlar gösterirler. Çoğu zaman da yaşamın anlamsız olduğu düşüncesine kapılarak yalnızlık duygularına kapılırlar. Yalnız kalmaya dair belirgin bir tahammülsüzlük ve korkuları vardır. Bu bireylerin kayda değer bir çoğunluğunda narsisistik özellikler bulunsa da genel olarak yaralanmaya ve kırılmaya müsait bir yapıdadırlar.
Borderline hastaların yaklaşık %70-75’ inin yaşamları boyunca en az bir sefer ciddi bir intihar girişiminde bulunduğu ve bu girişimlerin yaklaşık %8-10’unun intihar ile sonuçlandığı tespit edilmiştir (APA, 2001). Bu sebeple borderline kişilik bozukluğunda tedaviye erken başlamanın önemi artmaktadır.
Bazen ebeveynler, borderline kişilik bozukluğuna özgü pek çok özelliği ergenlik döneminin özellikleriyle karıştırabilmektedirler. Belirtilerin çok ağır ve devamlı olduğu durumlarda borderline kişilik bozukluğu olasılığını göz önünde bulundurmak ve bir ruh sağlığı uzmanına başvurmak gereklidir. Buna ek olarak borderline kişilik bozukluğu; majör depresif bozukluk, kaygı bozukluğu, madde kötüye kullanım bozukluğu ve yeme bozuklukları gibi birçok diğer psikolojik bozukluk ile eş zamanlı olarak görülebilir.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip olan bireylerin genel özellikleri şöyle sıralanabilir:
• Borderline kişilik bozukluğunda birey, yaşanabilecek gerçek veya hayali bir ayrılığa dair yoğun bir endişe duyar. Hatta ilişkileri devam etsin diye partnerine yapışarak olağanüstü bir çaba sarf eder.
• Yoğun, uygunsuz ve kontrol altında tutamadıkları bir öfkeleri vardır. Bu öfke kendini nöbetler halinde gösterir.
• İnsanlarla ilişkileri büyük çelişkiler içerir: ya etrafındakileri göklere çıkartır ya da yerin dibine batırır. Bu sebeple, bu bozukluğa sahip olanların kişilerarası ilişkileri çok dengesizdir.
• Duygudurumları çok değişkendir. Duygular arasında çok ani ve şiddetli geçişler yaptıkları için bir öyle bir böyledirler. Bir an çok enerjik ve mutlu iken bir anda bu tam tersine dönebilir ve kişi yoğun bir hüzün ve çökkünlük hissedebilir. Duyguları daima uçlardadır.
• Devamlı anlam veremedikleri bir boşluk duygusu hissedebilirler.
• Yoğun bir kimlik karmaşası yaşarlar. “Ben kimim” sorusunun cevabına asla net bir cevap veremezler. İmajları da dahil olmak üzere kendilerine dair birçok şeyi sık sık değiştirirler. Bu da tutarlı bir kimlik algısı oluşturamamalarına sebep olur.
• Dürtüsel davranışlarda bulunabilirler. Bu dürtüsel davranışlar kendilerine zarar verici niteliktedir: kontrolsüz cinsel davranışlarda bulunabilirler, madde kullanabilirler, ya tıkınırcasına yemek yerler ya aşırı düzeyde alışveriş yaparlar... Davranışın çeşidi ne olursa olsun tema daima aynıdır; dürtüsel ve zararlı.
Borderline Kişilik Bozukluğu Tedavisinde Şema Terapi
Şema terapi, insanların çocuklukları boyunca kendileri, başkaları ve çevrelerindeki dünya hakkında fikirler geliştirdiğini varsayar. Bu fikirler insanlara bir yetişkin olarak yaşadıkları farklı durumlarla nasıl başa çıkacaklarını öğretir.
Çocukluğunuz boyunca size neredeyse hiç destek verilmediyse ya da gideceğiniz yön size hiç gösterilmediyse (başka bir deyişle duygusal olarak ihmal edilmişseniz) kendiniz, başkaları ve çevrenizdeki dünya hakkında gerçek ve geçerli bir bakış açısına sahip olmak oldukça zorlaşır.
Bu duruma duygusal, fiziksel ve/veya cinsel istismar da eklenirse, normal gelişimin bozulması olasılığı daha da artar. Sonuç olarak, kendinizi bir bütünmüş gibi hissedemezsiniz çünkü kendinize ait farklı taraflar gelişir ve bu farklı parçalar farklı zamanlarda ortaya çıkarak kendinizi ve çevrenizi anlamlandırmanıza müsaade etmez. Bu farklı taraflara şema modları veya şema durumları denir.
Borderline bireyler genellikle şu şema modlarına sahiptir:
• Terk edilmiş/istismar edilmiş çocuk modu
• Kızgın/dürtüsel çocuk modu
• Cezalandırıcı ebeveyn modu
• Kopuk koruyucu (yalnız kahraman) modu
• Sağlıklı yetişkin modu
Borderline Kişilik Bozukluğunda Şema Terapi'nin Amacı
Borderline kişilik bozukluğuna sahip olan bireylerle çalışırken Şema Terapi’nin amacı, sağlıklı yetişkin modunu güçlendirmek ve çocuk moduna öfke patlamasından korkmadan yoğun duygularla başa çıkmayı öğretmektir. Cezalandırıcı ebeveyn modu artık gerekli değildir ve kabul edilebilir biçimdeki düşüncelerle değiştirilecektir.
Cezalandırıcı ebeveyn modu kaybolduğunda kopuk korungan moda da ihtiyaç olmayacaktır. Çünkü öfke, üzüntü ve çaresizlik gibi duygular artık yüzleşmekten kaçınacağınız bir konumda olmayacaktır. Şema Terapi’nin amacı bu modların bireydeki olumsuz etkilerini azaltmak ve bireyin çocuklukta giderilmemiş olan ihtiyaçlarını tespit ederek danışanın bu ihtiyaçların karşılanmasına yarayacak becerileri kazanmasına yardımcı olmaktır.
Bu terapi sonucunda kendinize dair daha olumlu bir kimlik algısı geliştirebilir; ilişkilerinizde size zararı dokunmayacak kişileri seçmeyi ve onlara karşı sağlıklı bir bakış açısına sahip olmayı öğrenebilirsiniz.
Uzm. Klinik Psikolog Elif Başçelik